12 Ağustos 2008 Salı

ağustos'ta yağmur


ansızın çıkageldin..
çok özlemişim seni..
kokunu çektim içime doyasıya..
hayatta en sevdiğim o kokunun,
aslında sana ait olmadığını fark ettim..
ellerimde poşetler.. bir çocuk parkında buldum kendimi..
çöktüm bir bankın üstüne.. doya doya ıslandım..
öyle ahmak ıslatan da değildin.. adamakıllı yağıyordun..
sanki birilerine öfkelenmiş de, hırsını bizden çıkarır gibi..
öfkeli, gürültücüydü gökyüzü...
birkaç saat önce dolup taşan o parkta..
bomboş kalmış ıslak salıncaklara takıldı gözüm..
tuhaf bi' hüzün çöktü içime..
kokun diyordum.. yağmur..
bankta otururken düşündüm..
hep "yağmur kokusu" deriz..
halbu ki o koku, senin ıslattığın toprağın bağrından fışkırır..
hayrete düştüm..
bildiğin bir şeyi ilk kez anlar gibi..



ne sen tek başına veriyordun o kokuyu..
ne de toprak..
ancak ikiniz bir olunca..
ikiniz..



......................
















2 yorum:

Adsız dedi ki...

satırlarında olduğumu nereden mi bildim? kokun rüzgar esintisi serinlik!

paradoks dedi ki...

hoşgeldin gelincik.. :))