25 Ağustos 2008 Pazartesi

cehennet




Bir yahudi ağlıyordu duvarın dibinde..

Endonezya'lı bir müslüman Kabe'yi tavaf ederken,

Ve İsa kızıl saçlı bir çocukken Aya İrini'de..

Takdire şayan cinayetler işleniyordu..

Unutuldu 4 kitapta bir vahiy: "sev-in!"

Sevinemedi insanlık..

Ve bilemedi sevmeyi..

Bütün iyi dileklerin sonunda..

Rüzgarı senden esen, gözleri tufan..

Gemisinde Nuh ağır aksak ilerlerken..

Ve bir uygarlık yükselmekteyken

Güneşin battığı yerden..

Ben insandım Araf'ta,

Tüm günahlarımla..

Cehennet'te bir asi..

Bazen seslice susmak gerektiğini öğrendiğinde

Ve sessizce konuşmak gerektiğini bazen..

Rüzgarı senden esen bir el değerken yüzüme:

"Ey insan kızı!

Dur!.. tam olduğun yerde!!... "

Ve bütün iyi dileklerin sonunda..

İki avuç açılırken gökyüzüne..

"Rabbim!.. tövbe! tövbe! tövbe!.."

Oturmuş kendi kanımı içiyordum

Bir annenin gözyaşları içinde..













2 yorum:

...ve], dedi ki...

...diğerimi nuhun gemisinde kaybetmişken/ bulmalısın beni/başkaldırmalısın gövdesiz.......bir zamanlar böyle bir şeyler yazmıştım,hatırlattın:)sevgiler

paradoks dedi ki...

"...diğerimi nuhun gemisinde kaybetmişken/ bulmalısın beni/başkaldırmalısın gövdesiz......."

inanılmazsın.. "gövdesiz başkaldırmak" harika bir deyim.. hatırlatmak bile benim için kıvanç kaynağıdır..