19 Eylül 2008 Cuma

sultan-ı yegah


..."Bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak
Çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak
Su yasak rüzgar yasak açık kapılar yasak
Belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak
Başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın"

Attila İlhan





Şimdi bir tutsaklık ezgisiyle açılır sayfaları kitabın
Orada belli ki kuşluk vakti zamanlar yaşanmakta
Gözlerin bir balıkçının oltasına takılmış
Tüm gecelerin sabaha kavuşmakta

Hiç geçtin mi Galata Köprüsü'nden bu aralar?
Vurarak hüzün senfonilerini sırtına
Ve aklından silinmiş bir fotoğrafla
Benim için baktın mı hiç Boğaz'a?..

Uyandırma mavileri, huzurla yatsın
Birazdan çingeneler çiçek dizer tezgaha
Sepetteki mahsun gözlü sardunyanın
Alırım kokusunu buralardan bir kez daha

Bir telaşı sürükler gibi yorgun adımların
Yürüdükçe mısra boyu ömrüm solmakta
Aynı rengin tonlarında dört mevsim
Aklı karışık bir iklimi yalpalamakta

Hesab edemedim kaç gün gitti ömrümden
Bir başka hava çalar soluğumuz bakarsın
Bir köprünün iki ucunda sallanırsa bakışlarımız
Biter ay batarken saltanatı,
sultan-ı yegah'ın......

Hiç yorum yok: