Günlerim mi çektiğim tespih misali avuçlarımda..
Yoksa vefasız trenler mi geçiyor tahayyülümden?
Sen misin yoksa geçip giden ömrümden?
Dilek tutamadan kayan yıldız gibi geceden..
Oysa yolcusu bile değilim ki bu istasyonun..
Dilsiz bir banktan farksız şuracıkta duruşum..
Ağırlaşıyor kucağımda işaretlerden alfabem..
Bir beklediğim de yok gelmesi gereken..
Kapıları tümden kapanmış yüzüme o trenlerin..
Üstelik sadece gidiş yönüne kesilmiş biletin..
Ayazı üşütüyor dallarımı bu acımasız gidişin..
Bir de hüzün kumaşından dikili rengi soluk entarim
Her tren geçermiş kapkaranlık tünelden
Zaman geçmez olurmuş tren geçerken
Ne diye karaya boyamışlar ki tünelin içini
Karayı sadece bir renk sanmış olmalılar
Gözlerini görmemişler ki..
"iki tren rayı gibiyiz aynı tren yolunun,
yakın olması neyi değiştirir ki son istasyonun??"
5 yorum:
çok çok çok güzel...çok hemde ...kelemine sağlık
önce bir yansıma oluyor şey ,sonra o şey koca bir yanılgıya dönüşüyor birdenbire...
gerçekten usta bir kalemden çıkarcasına , tebrikler...
tebrik eden elleriniz dert görmesin.. çok teşekkürler..
yan/sıma..
yan/ılgı..
e tabi bu kadar çok "yan" girince işin içine, sonunda kerkenez gibi yan-dan yan-dan yürümek de var hesapta.. :)
Yorum Gönder