6 Eylül 2008 Cumartesi

yanılgı


Günlerim mi çektiğim tespih misali avuçlarımda..

Yoksa vefasız trenler mi geçiyor tahayyülümden?

Sen misin yoksa geçip giden ömrümden?

Dilek tutamadan kayan yıldız gibi geceden..

Oysa yolcusu bile değilim ki bu istasyonun..

Dilsiz bir banktan farksız şuracıkta duruşum..

Ağırlaşıyor kucağımda işaretlerden alfabem..

Bir beklediğim de yok gelmesi gereken..

Kapıları tümden kapanmış yüzüme o trenlerin..

Üstelik sadece gidiş yönüne kesilmiş biletin..

Ayazı üşütüyor dallarımı bu acımasız gidişin..

Bir de hüzün kumaşından dikili rengi soluk entarim

Her tren geçermiş kapkaranlık tünelden

Zaman geçmez olurmuş tren geçerken

Ne diye karaya boyamışlar ki tünelin içini

Karayı sadece bir renk sanmış olmalılar

Gözlerini görmemişler ki..



"iki tren rayı gibiyiz aynı tren yolunun,

yakın olması neyi değiştirir ki son istasyonun??"

5 yorum:

...ve], dedi ki...

çok çok çok güzel...çok hemde ...kelemine sağlık

...ve], dedi ki...

önce bir yansıma oluyor şey ,sonra o şey koca bir yanılgıya dönüşüyor birdenbire...

iptal dedi ki...

gerçekten usta bir kalemden çıkarcasına , tebrikler...

paradoks dedi ki...

tebrik eden elleriniz dert görmesin.. çok teşekkürler..

paradoks dedi ki...

yan/sıma..

yan/ılgı..

e tabi bu kadar çok "yan" girince işin içine, sonunda kerkenez gibi yan-dan yan-dan yürümek de var hesapta.. :)